Ürolojik hastalıkların tedavisinde de lazer yöntemi, giderek artan sıklıkla tercih edilirken, bu teknolojilerin en yaygını ise taş kırma ve yumuşak doku kesme özellikleri de dâhil birçok alanda kullanılan ve çok başarılı sonuçlar veren ‘holmium lazer’ yöntemidir.
Nev Esentepe Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Uzm. Dr. H. Samet Güngör, geçmişte üreter taşlarının tedavisinin sadece açık cerrahi ile yapıldığını anımsatarak, gelişen teknoloji ile minimal invazif tedavi seçeneklerinin de yaygınlaşması sayesinde, artık çok daha etkin ve çözüm odaklı tedavi şansı elde edildiğini kaydetti.
‘Holmium lazer’ yönteminin ürolojide en yaygın kullanılan lazer tipi olduğunu aktaran Dr. Samet Güngör, bu yöntem sayesinde böbreği mesaneye bağlayan idrar kanalındaki taşların, büyük bir etkinlikle kırılabildiğini belirterek, tedavide çok yüksek düzeyde başarı sağlanan bu yöntemin, hastaya da büyük kolaylık sağladığını söyledi.
Kanamasız ve Kısa Sürede Başarılı Operasyon Yapılabiliyor
‘Holmium lazer’ yönteminin, ürolojide en sık görülen idrar yolları taş hastalığında, hem güvenlik hem de etkinlik anlamında en başarılı sonuçları veren, ileri teknolojili bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Dr. Samet Güngör, “Bu yöntem sayesinde kanamasız, güvenli ve başarılı endoskopik ameliyatlar yapılabilmektedir. ‘Holmium lazer’ ile üreter dediğimiz kanala düşen taşlarda, taşın böbreğe geri kaçma ihtimalini minimalize ederek, dokuya saygılı her taş tipine etkin bir kırma işlemi sağlanıyor. Komplikasyon oranlarının düşük olması, işlem süresinin ve hastanede kalış süresinin kısa olmasının yanında, hızlı ve etkin bir şekilde hasta konforunu önceleyerek uygulanması sayesinde bu yöntem, gitgide yaygınlaşmaktadır. Hasta ameliyatın olduğu günün akşamında evine gidebilir. Vücutta herhangi bir kesi olmadığından, ameliyat sonrasında açık cerrahi tekniklere göre daha az ağrı çekilmesini sağlar. Tedavi tek seans sürdüğü için şok dalgasıyla taş kırılması yöntemine (ESWL) göre daha hızlı bir tedavidir” dedi.
Sıvı Tüketimine Önem Verilmeli
Öte yandan Dr. Samet Güngör, böbrek taşı oluşuma karşı bol sıvı tüketiminin önemine de dikkat çekerek, tuz tüketiminin mümkün olduğunca azaltılması ve düzenli egzersiz yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
Popüler Yazılar
- Kalp damarlarının incelemesind...
- Kadın sağlığını tehdit eden se...
- Güngör: “Kış aylarında boğaz a...
- Okullarda el, ayak, ağız hasta...
- Ağrılara doğal çözüm: Nöralter...
- AIDS hastalığı tüm dünyada hız...
- Safra kesesi taşları neden olu...
- Hamilelik belirtileri nelerdir...
- Akciğer kanserinin bir numaral...
- Boğaz kuruluğu neden olur? Boğ...