Tıp dilinde sinüs, burun etrafında kafatasının içerisinde yerleşmiş hava dolu boşluklar olarak adlandırılmaktadır. Sinüzit ise sinüs boşluklarını dolduran mukozanın iltihaplanması anlamına geliyor. Sinüsler, sesin tınısını ve karakterini belirleyen önemli yapılardır. Solunum havasının nemlendirilmesi ve temizlenmesi gibi görevleri vardır. Ayrıca, havalı boşluklar olduğu için kafanın ağırlığını da azaltırlar. Sinüzit hastalığının oluşmasına neden olan en önemli faktör, sinüs mukozası tarafından üretilen salgının, (sümük/mukus) buruna boşaltılamayarak sinüsler içinde birikmesidir.
Nev Esentepe Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Zeki Özsoy, özellikle kış aylarında toplum genelinde sık görülen ve kişilerin yaşam kalitesini de olumsuz etkileyen sinüzit hastalığıyla ilgili önemli bilgiler verdi.
Kapalı ortamlarda dikkatli olmalı
Tüm enfeksiyon hastalıklarında esas olanın, ‘korunmak’ olduğunu belirten Dr. Zeki Özsoy, “Üst solunum yolu enfeksiyonları hava ve damlacık yoluyla yayıldığı için insanların yoğun olduğu alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçları, asansör ve kapalı ortamlarda dikkatli olunması ve yaşam alanlarının mutlaka havalandırılması gerekiyor. Dengeli beslenmek, yeterli sıvı tüketmek, uyku düzenine dikkat etmek ve elleri sık sık yıkamak çok önemli. Ayrıca gerekli önlemleri aldıktan sonra, bağışıklık sistemini destekleyici takviyeler de faydalı olacaktır” dedi.
Sinüzitin belirtileri
Sinüzitin belirtilerini sıralayan Dr. Özsoy; “Yaşam kalitesini yakından etkileyen sinüzit, en sık kış aylarında görülmektedir. Burunda tıkanıklık, boğaz ağrısı, hafif ateş, halsizlik ve adaptasyon güçlüğü, göz ve yüz çevresinde zonklayıcı bir baş ağrısı, burun ve genizden sarı yeşil renkli akıntı, ağızda koku ve tat bozukluğu, sinüzitin başlıca belirtileridir. Genellikle yüzün ön kısmında (yanaklar, alın ve göz arkalarında) bu ağrı hissedilmektedir. Bu tip baş ağrıları sabahları şiddetli olup, gün içinde ise azalma eğilimi gösteriyor. Çocuklarda da bu belirtilerin yanında; iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi çeşitli şikâyetler görülebilir” diye konuştu.
Tedavi edilmezse ciddi sorunlar yaşatabilir
Sinüzit sorunun tam olarak tedavi edilmemesi durumunda, kronik hale gelebileceği uyarısında bulunan Dr. Zeki Özsoy, “Antibiyotik tedavisi sinüzit hastalığına genellikle olumlu yanıt verse de hastalar zaman zaman tedavi sürecini aksatabiliyor. Nezle, grip gibi durumlar 10 güne kadar geçmezse aslında bir akut sinüzit belirtisi olabilir. Uzun süren belirtiler ise kronikleşmiş sinüziti akla getirmektedir. Akut sinüzitlerde uygun tedavi yapılmazsa kronik sinüzite, enfeksiyonun beyin zarlarına ulaşmasıyla menenjite, iltihabi durum göze ulaştığında görme problemlerine, göz hareket bozukluklarına ve özellikle çocuklarda ortaya çıkan orta kulak iltihabına neden olabilmektedir. Tedavi sürecinde burun açıcı spreyler ve soğuk algınlığı ilaçları, alerji hapları ve spreyleri, burun ile sinüs yıkama sıvıları ve spreyleri faydalı sonuçlar vermektedir” ifadelerini kullandı.
-
Op. Dr. Zeki Özsoy Özgeçmiş
Popüler Yazılar
- Kalp damarlarının incelemesind...
- Kadın sağlığını tehdit eden se...
- Güngör: “Kış aylarında boğaz a...
- Okullarda el, ayak, ağız hasta...
- Ağrılara doğal çözüm: Nöralter...
- AIDS hastalığı tüm dünyada hız...
- Safra kesesi taşları neden olu...
- Hamilelik belirtileri nelerdir...
- Akciğer kanserinin bir numaral...
- Boğaz kuruluğu neden olur? Boğ...