Nev Sağlık Grubu
EN
Ozon tedavisi nedir? Ozon tedavisi kimlere uygulanır?

Ozon tedavisi, son yıllarda sağlık alanında popülerlik kazanan ve çeşitli hastalıkların tedavisinde etkili olduğu öne sürülen bir alternatif terapi yöntemidir.

“Ozon tedavisi, tıbbi alanda giderek daha fazla tercih edilen bir yöntem olup, vücudun doğal iyileşme süreçlerini hızlandırmaya ve hastalıklarla mücadelede yardımcı olmaya yönelik önemli faydalar sunmaktadır” diyen Nev Sağlık Grubu Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon bölümünden Uzm. Dr. Selçuk Çoşkun Ozon tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Çoşkun, “Ozon tedavisinin en temel faydası vücuttaki oksijen miktarını artırmasıdır. Hücre yenilenmesini sağlayarak hasarlı hücreleri onarma, oksijen seviyesinin iyileştirme ve bağışıklık sistemini güçlendirme gibi faydaları söz konusudur. Bakteri, virüs ve mantar gibi istilacıların büyümesini durdurabilir” ifadelerinde bulundu.

“Ozon tedavisinin sağlık profilini pozitif etkileyeceği durumlara da değinen Çoşkun, bu durumları şöyle sıraladı:

• “Kronik inflamasyona bağlı alerjiler ya da otoimmün hastalıklarının semptomlarının azaltılmasında yardımcıdır.

• Metabolizmanın hızlanmasına destek olmasıyla yağ yakımını hızlandırmasına ve böylece kilo kontrolüne destek olur.

• Vücutta serotonin olarak bilinen mutluluk hormonu salgısının artmasında destekleyicidir ve bu sayede depresyon ile mücadelede yardımcı rol üstlenir.

• Bağışıklık sisteminde kırmızı ve beyaz kan hücrelerin üretimi destekler ve bunun yanında kontrolsüz hücre çoğalması olarak bilinen kanserleşmeye karşı etkin rol oynayabilir.

• Şeker hastalarında dolaşım problemlerinden dolayı damar sistemlerinin hasar alma ihtimali yüksektir. Bu nedenle yara iyileştirme mekanizmaları sağlıklı bireylere göre daha yavaş çalışır. Bu nedenle, ayak gibi bölümlerde bir yara oluşursa iyileşme tam sağlanamadığı için kangren gibi durumlar yaşanabilir. Bölgeye oksijenin taşınması için bu terapi yardımcı rol oynayabilir ve kişinin yaraları kapanarak diyabetik ayak gibi çeşitli komplikasyonların önüne geçilebilir.

• Serbest radikallerin ciltte yaptığı hasara bağlı yaşlanma hızlanabilir. Bu terapi toksinlerin ve serbest radikallerin ciltten uzaklaşmasını sağlayarak anti-aging bir özellik gösterebilir.

• Bağışıklık sisteminin çalışmadığı ya da immün yetmezliğine neden olan viral enfeksiyonların yaşandığı durumlarda vücudun mücadelesini arttırabilir.

• Mantar, bakteri, parazit ya da virüs gibi tüm mikroorganizma formları ile savunma kapasitesi terapi sayesinde yükselebilir.

• Solunum yolu problemleri çeken kişilerde semptomların yatıştırılmasında öne çıkabilir. Bu kapsamda KOAH hastaları ve sigara bağımlıları üzerine yapılan çalışmalarda hareket kapasitelerinin arttığına dair olumlu sonuçlar yer almaktadır.

• Bazı eklem ve iskelet problemleri arasında bulunan eklem iltihaplanması, fibromiyalji, kas ağrısı, bel ve boyun fıtığı gibi durumlarda da destekleyici rol üstlenebilir.”

“Ozon terapisi üzerine çalışmalar arttıkça vücut homeostasisini sağlamak adına uygulamalar da çeşitlenebilir” diyen Çoşkun, “Ozon tedavisi vücuda dışarıdan plazmaya verilen bir gaz bileşimini ifade eder. Bu nedenle sağlıklı bireylerin ciddi bir problemi yoksa uygulanması tavsiye edilmez. Her ne kadar güvenilir bir protokole sahip olsa da doz aşımında yan etki gelişebilir. Bu terapinin riskleri arasında ise göz tahrişi, akciğer hasarı, cilt problemleri, böbrek sorunları, solunum güçlüğü, kanın yoğunlaşması gibi etkenler bulunabilir. Bu nedenle bu terapiye girecek kişiler daha çok özel hastalık grubundan seçilir” açıklamalarında bulundu.